sallanmak

sallanmak
"1. to be waved or wagged. 2. to be rocked, swung, swayed, or shaken. 3. to be brandished. 4. to swing; to sway; to rock, totter, wobble. 5. to be rocked, be shaken. 6. (for a tooth) to be loose. 7. to be rickety, be shaky, be about to fall apart. 8. to fool around, waste time. 9. to be about to lose one´s job, be about to get the sack. 10. to be up in the air, be undecided."

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • sallanmak — nsz 1) Bağlı bulunduğu yerde gevşek duruma gelip yerinden oynamak, kımıldamak Dişi sallanıyor. Masa sallanıyor. 2) Bir şey belli noktasından bir yere bağlı kalmak şartıyla, o noktanın iki tarafına aynı doğrultuda ve sürekli olarak gidip gelmek… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • FEYD — Sallanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • HEBH — Sallanmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • ırgalmak — sallanmak, ırgalanmak. I, 249 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ügrilmek — sallanmak I, 248 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • ügrimek — sallanmak, kımıldatmak; birisine karşı yaltaklanarak hilesini saklamak, I, 275, 354 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • RÜFUL — Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TETNİH — Sallanmak. * Gururlanmak, tekebbürlenmek …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • dingildemek — nsz 1) Sallanmak, oynamak Siyah esvaplılar, siyah çarşaflıları dingildeyen iskeleden vapura ite ite çıkardılar. H. E. Adıvar 2) Korkmak, kuşkulanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ırgalanmak — nsz Irgalama işi yapılmak, sarsılmak, sallanmak Gemimiz beşik gibi ırgalanır... M. E. Yurdakul …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ırganmak — nsz Sallanmak, kıpırdanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”